23 Nisan 2014 Çarşamba

Arada Aşk Var

Arada Aşk Var, Feyza Hepçilingirler tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 30 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Everest Yayınları, Öykü, 9786051417257, 127 Sayfa, Nisan/2014
Kitabın 96. ve 97. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Daldı mı nereden çıkacağı belli değil. Ne çevresindekileri tanıyor artık, ne hangi zamanda yaşadığını biliyor. Bir bakmışsın çocukluğundaki bilye savaşlarından, uçurtma yarışlarından birinin göbeğine düşmüş, çoğu hakkın rahmetine kavuşmuş arkadaşlarıyla kavga etmekte; bir bakmışsın Mübadele yıllarına gitmiş, anasının elinden tutup çekiştirdiği Rasim'cik olmuş, denize düşmekten korkmakta. En son işi olan gece bekçiliğine geri döndüğü, sokak serserilerinin arkasından avaz avaz bağırdığı da oluyor, fabrikayı soymaya gelmiş haydutlara saldırdığını sanıp karısının gırtlağına sarıldığı da. Hep öfkeli ama. Hep birilerine kızgın. Esiyor, savuruyor, küfrediyor, bağırıp çağırıyor...
Yeni evlendiklerinde, bu yatakta birlikte uyandıkları bir sabahı anımsıyor Zehra. Bundan az büyük bir yatak ve şimdiki gibi, yere serili gene. Rüyasını anlatıyor karısına Rasim. Bütün gece çöplerin arasında, tenekelerin, camların üstünde yürümüş rüyasında. Eski bir Rum evinin yıkıntıları arasında dolaştığını görmüş. O kadar etkiliymiş ki rüya, Allah inandırsın, teneke parçalarının, cam kırıklarının kestiği ayacıkları hâlâ acıyormuş. Zehra'nın aklına geliyor birden. Yorganı kaldırıveriyor. Bir bakıyorlar ki ayak başparmaklarından biri kan içinde. Meğer fare yememiş mi parmağını? O zamanlar öyleydi. Fareler cirit atardı ortalıkta. Yalnız bu evde mi? Her yerde. Rasim Efendi'nin kız kardeşi Safiye'nin de burnunu yemişti fareler. Hem de iki kez. Kendinden 20 yaş büyük olduğunu öğrendiğinde ne göz-yaşı döktüydü. "Ben o kart papaza mı kaldım? Ölsem evlenmem onunla" diye ağladı durdu. Sonra kart papaz dediği, evlere sığmayacak, kapılardan geçmeyecek cüssede hayal ettiği adamın cebe sığacak büyüklükte olduğunu görünce azıcık da güldü ağladıklarına. Şimdi gidiyor. Tümden. Bütün mal varlığı olan evi bırakacak Zehra'ya, bir de üç kuruşluk dul aylığını ve gidecek. O, dünyasını değiştirirken, heder edilmiş bir ömür de kaldırılıp çöpe atılacak. Ne kaldı geriye Zehra'dan? Bir insan posası. Oysa nüfusunu büyütmüşlerdi evlendirmek için. 16 yaşında mıydı, 17 mi, kim bilir? 60'ına merdiven dayamışken kimsesiz kalıverecek orta yerde. Yaşlı herifle evlenmenin sonu... Seni bir başına bırakır gider böyle. Gerçi gitmeyip de ne etsin? Bitti, tükendi yata yata. Kendini kafeslere sığamayan aslan sansa da iyice küçüldü, futbol topu kadar kaldı yatağın içinde. Ablalarının ikişer üçer torunları var; o bir çocuk yüzü görmedi, düşlediği yavruya kavuşamadı bir türlü. Onun da çocuğu olsaydı, torunlara karışsaydı, Rasim Efendi'nin çekip gidecek olması, kolunu kanadını bu kadar kır-mazdı. Ablaları, "Evi varmış adamın, iyi biriymiş" diye avutmaya çalışmıştı onu, evlenmem de evlenmem diye tutturduğunda. Rasim Efendi'yi Filalıdır diye bile allayıp pullamaya kalktılar-dı. Kibar olurmuş da Filalılar, karılarını el üstünde tutarlarmış da. Çok tuttu el üstünde Rasim Efendi de doğrusu. Ne pamuk çapası kaldı ona yaptırmadığı, ne tütün dikimi. "Sen gençsin. Sen güçlüsün. Kuvvetlisin" diye onu öne sürdü hep; bütün ağır işlere onu koştu.
Ablaları çok dil döktüler he dedirtmek için; anası ise kandırmaya, avutmaya, gönlünü almaya bile çalışmadı hiç. "Sen aynalara küssün galiba," dedi bir gün. "Aynaya bak da öyle konuş. Kim alacak seni? Genç ve yakışıklılar okumuş kız ister, güzel kız ister. Sen elifi görsen mertek sanırsın. Güzellikten yana da nasibin yok. Çok bile sana Rasim Efendi," Bunu dedi annesi. Güzel olmadığının da farkındaydı, okuma yazma bilmediğinin de. Yine de bir anne bunları der mi kendi öz kızına? Bir daha ne ağzından yakınmalı bir söz çıktı ne bir damla yaş döküldü gözlerinden. "Tamam," dedi. "Ama hemen düğün isterim. En kısa zamanda. Bu evden bir an önce kurtulayım." Adamın evi vardı olmasına; ama işi? Pamuk çapasından zeytin toplamaya, her yere birlikte gittiler.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder