KÜLTÜR SANAT - 06 Ağustos 2019 Salı 10:21

Dana Arnold’un Ünlü “Sanat Tarihi” Kitabı Türkçe'de

A
A
A
Dana Arnold’un Ünlü “Sanat Tarihi” Kitabı Türkçe'de

İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Yayınevi, Oxford Üniversitesi Yayınevi’nin dünyaca ünlü dizisi “VeryShortIntroductions”tan çıkan “Sanat Tarihi” kitabını Türkçe'ye kazandırdı. Dünyaca ünlü Sanat Tarihçisi Dana Arnold’un yazdığı, çevirmen Tuncay Birkan’ın Türkçe'ye çevirdiği kitap, İKÜ Yayınevi’nin “Çok Kısa Bir Başlangıç” dizisinin dördüncü kitabı olarak okurlarla buluştu.

İKÜ Yayınevi, Oxford Üniversitesi Yayınevi’nin dünyaca ünlü “VeryShortIntroductions” dizisinden seçerek hazırladığı “Çok Kısa Bir Başlangıç” adlı kitap dizisinin dördüncü kitabı Sanat Tarihi’ni okurlarla buluşturdu. İngiltere East Anglia Üniversitesi’nde sanat tarihi profesörü Dana Arnold’un yazdığı kitabı sosyal bilimler ve sanat teorisi alanındaki usta çevirmen Tuncay Birkan Türkçe'ye çevirdi. Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyelerinden, sanat tarihçisi Prof. Dr. Filiz Yenişehirlioğlu da kitabın Türkçe baskısına özel bir önsöz kaleme aldı.

Sanat ve mimarlık tarihi, kültürel kimlikler ile kentleşme hakkındaki çalışmalarıyla tanınan tarihçi Dana Arnold, Sanat Tarihi kitabında, sanat ve sanat tarihiyle ilgili pek çok konuyu okurlar için daha anlamlı hale getiriyor. Aynı zamanda herhangi bir müzede, bir galeride, hatta sokakta karşılaşılan bir eserin kişiler için nasıl daha anlamlı hale gelebileceğinin de yollarını gösteriyor.

Karşılaştırmalı Bir İnceleme

Yazar, kitapta sanata, sanatın üretilişine ve sunumuna, sanat eserini yorumlayıp anlamlandırmaya, ona değer biçmeye ve sanat tarihine dair birçok konuyu ele alıyor. Sanat eserini kavrayış bakımından antik, Rönesans, klasik ya da çağdaş sanat dönemleri arasındaki farklılıkları sorguluyor. Eser, sanatçı, izleyici ve hatta mekân arasındaki ilişkiyi inceliyor. Bunu yaparken Monet, da Vinci, da Fabriano, Velázquez, Raphael ve Rodin’den tutun Picasso, Chicago, Reynolds, Pollock, Warhol ve Man Ray’e kadar pek çok sanatçının eserlerini; Venedik Okulu’ndan Terakota Ordusu heykellerine kadar farklı birçok üslup ve anlayışı tartışıyor. Kitapta Baumgarten, Kant, Hegel, Marx, Freud, Gombrich, Foucault, Derrida gibi önde gelen düşünürlerin görüşlerinin estetik ve sanatı kavrama, eleştiri ve tarih yazımının sistemleşmesi konusunda ne gibi değişikliklere yol açtığı da karşılaştırmalı olarak ele alınıyor.

Hem Batı hem de Doğu sanatı

Arnold, kitapta sadece Batı’nın değil, Doğu’nun da sanatsal üretimini dikkate alarak coğrafyayı aşan bir algılama ve değerlendirme perspektifi sunuyor. Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi bölümü profesörü ve VEKAM Direktörü Prof. Dr. Filiz Yenişehirlioğlu da kitaba yazdığı önsözde Arnold’un bu yönüne dikkat çekiyor ve Dana Arnold’un amacının, sadece Batı sanatının değil Doğu sanatının da farkında olarak, kültürlerüstü bir okumayla sanat tarihi araştırma yöntemlerini veya sanatın tarihine nasıl bakılacağını genel okura ve üniversite öğrencisine kısaca tanıtmak olarak yorumluyor.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman İsias Otel Davası’nda yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi İsias Otel davasının 2. duruşmasın yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi. Duruşma sırasında KKTC Başbakanı Ünal Üstel ile sanık avukatı arasında tartışma yaşanırken Üstel, bazı iddialarda bulunan sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ diyerek tepki gösterdi. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, saat 10.00’da başlayan ve saat 18.15’de sona eren duruşmada mahkeme heyetinin ara kararıyla, tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Erdem Yıldız’ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Tutuksuz sanıklar Efe B., Halil B., Hasan A., Mehmet G., Şule Ö. ve Ulviye B.’nin adli kontrollerin devam etmesine karar verildi. Mahkeme ayrıca, dosyayı yeniden bilir kişi heyetine tebliği edildi. Davanın bundan sonraki duruşmasının 12 Haziran 2024 tarihinde saat 09.00’da görülmesine karar verildi. KKTC Başbakanı Ünal Üstel, sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ tepkisi 6 Şubat depreminde yıkılan ve 72 kişiye mezar olan İsias Otel davasıyla ilgili duruşmada, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Sanık Avukatı Fuat Göktaş arasında gerginlik yaşandı. Sanık avukatları savunmasında, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi raporlarına itiraz ederek, usule uygun alınmadığı ve laboratuvarlarda testin düzgün yapılmadığını söyledi. Otel sahibi tutuklu sanık Ahmet Bozkurt’un Avukat Fuat Göktaş, Gazi Üniversitesi’ne gönderilen numunelerin gitmesinden iki gün sonra KKTC’de bulunan Doğu Akdeniz Üniversitesi’yle Gazi Üniversitesi’nin ‘kardeş üniversite’ olduğunu yönünde haberler çıktığını belirtti. Göktaş, bunun yanında Gazi Üniversitesi heyetinin Kıbrıs başbakanıyla görüştüğü yönünde haberlerin servis edildiğini ancak bu görüşmelerin rutin olabileceğini düşündüklerini söyledi. Bunun üzerine salonda bulunan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, ziyareti yalanlayarak avukata hitaben, ‘Yalan söylüyorsun, sözlerini geri al’ dedi. Başbakanın bu sözleri üzerine, avukat KKTC’de medyaya yansıyan ziyaret haberini gösterdi. Sanık Avukatı Fuat Göktaş son olarak, çıkan bu haberleri kendisine gösteren müvekkil yakınlarına, ‘Bu ziyaretlerle ilgili olumsuzluk düşünmeyin, bu rutin bir ziyaret olabilir. Bu tür haberlere itibar etmeyin’ dediğini söyledi. Mahkeme Başkanı, salonda yaşanan sözlü sataşma nedeniyle tarafları sakin olmaya davet ederek, mahkemenin düzenini bozdurmayacağını vurguladı. Mahkemede tutuklu sanık Ahmet Bozkurt savunmasında, “Otelimin statiği 14 kata göre yapılmıştır. Otelim 9 kat olarak yapılmıştır. Statiğinde, taşıyıcısında herhangi bir eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Ben burayı yap-sat için yapmadım, burayı kendime yaptım. Malzemelerin en iyisini kullandım. Benim buraya yaptığım para ile aynı şekilde iki bina yapabilirdim. Ben malzemeden çalmadım. Adıyaman dördüncü derece deprem bölgesindeyken, ikinci derece deprem bölgesinin şartlarını karşılayacak şekilde otel yaptım. Ben suçsuzum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Tutuklu sanık Mehmet Fatih Bozkurt ise savunmasında, “Otelin yapıldığı yıllarda, 1993-1999 yılları arasında Kıbrıs’taydım. Benim mesleğim otomotiv sektörüdür. Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Yüce mahkemenizden tahliyemi talep ediyorum” ifadelerini kullandı. Diğer tutuklu sanık Erdem Yıldız ise, “Ben sadece dekorasyon yaptım. Benden öncekini bilmem. Benden sonra yapılan şeylerle hiçbir ilgim yok. Benim yaptığım musluğun, asma tavanın binanın yıkımında etkisi yoktur” şeklinde konuştu.