Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

OECD'ye göre, küresel ekonomik büyüme, koronavirüs salgınının arz ve talebe darbe vurması ve merkez bankaları ve hükümetlerin hızla değişen duruma tepki vermekte güçlük çekmeleri ile birlikte son 10 yıldır görülmeyen seviyelere gerileyecek.

Tüm dünyada merkez bankaları piyasa paniğini önlemeye çalışmaları ile birlikte, Paris merkezli Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) de bu çeyrekte olası küresel daralma konusunda uyarıda bulundu. Kuruluş 2020 yılı için büyüme tahmini yüzde 2.9'dan 2009'dan beri en düşük seviye olan yüzde 2.4'e indirdi.

OECD, durumun daha da kötüleşmesi haklinde, sağlık bakım ve ekonomik teşvik için "tüm büyük ekonomilerde koordineli politika adımları gerekeceğini kaydetti.

Hükümetler ve merkez bankacılar, zaten mücadeleye hazır durumda olduklarını kaydediyorlar ve geçen hafta küresel hisse senetlerinde görülen satış dalgasının ardından harekete geçebileceklerine ilişkin beklentileri artırdılar. Japonya Merkez Bankası (BOJ) ve İngiltere Merkez Bankası (BOE) finans piyasalarını sakinleştirmek amacıyla harekete geçebileceklerini taahhüt etti ve Fed ABD'de faiz indirimine gitme konusunda açık kapı bıraktı. G-7 ülkelerinin maliye bakanları bu hafta kriz konusunda telekonferans yoluyla görüşecek.

OECD, bugün açıklanan "Koronavirüs: Dünya Risk altında" başlıklı raporunda, durumun çok daha kötüye gidebileceğini kaydetti. Raporun kapağında, bir havalimanının boş bagaj teslim bölümü resmine yer verildi ve seyahat kısıtlamalarına ve kapatılan iş yerleri ve okullara atıf yapıldı.

OECD'nin tahmini, Çin merkezli salgının bu çeyrekte zirve yapacağı ve salgının diğer bölgelerde ılımlı ve kontrol altında kalacağı varsayımına dayanıyor. Kuruluş, "Eğer salgın daha uzun sürerse ve Asya, Avrupa ve ABD'de yayılırsa, ekonomik etkisi daha şiddetli olacak. Bu durumda küresel büyüme, Japonya ve Euro Bölgesi ekonomileri dahil bazı ülkelerde resesyon olasılığı ile birlikte yüzde 1.5 seviyesinde olacak" dedi.

Koronavirüs salgının halihazırda oldukça büyük çaplı insani sorunlara ve büyük bir ekonomik sıkıntıya yol açtığına dikkat çeken OECD, "Büyüme beklentileri büyük ölçüde belirsiz kalmaya devam ediyor" dedi.

Virüsten kaynaklanan hasarın büyüklüğü politika yapıcılar için harekete geçmeyi zor hale getiriyor. Birçok ülkede, merkez bankaları, gösterge faizi zaten rekor seviyelere düşürmeleri ve büyük miktarda varlık alımları yapmalarından dolayı cephanelerinin önemli kısmını harcamış durumdalar.

OECD Başekonomisti Laurence Boone, "Zorluğun doğası, aynı zamanda para politikasının uygun bir araç olmayabileceği anlamına da geliyor" dedi.

Boone, "Bu sadece talep şoku değil, aynı zamanda merkez bankalarının tek başlarına çözemeyecekleri güven şoku ve arz zinciri aksaklığı şoku da" şeklinde görüş bildirdi.

OECD, eğer aşağı yönlü riskler somutlaşırsa, koordineli bir hareketin ülkelerin tek başlarına alacakları tedbirlerden daha etkili olacağını ve böyle bir olasılığı şimdiden konuşmanın faydalı olacağını belirtti.

Boone, "Güven her yerde düşüyor, bu nedenle reaksiyon mesajı yollamak istemezsiniz, ancak en azından durumu tartıştığınızı ve tedbir almak için hazır olduğunuzu ve bunu müşterek yapacağınızı söyleyebilirsiniz" dedi.

OECD, hükümetlerin alabilecekleri ve almaları gereken bazı acil tedbirler olduğunu kaydetti. Bu tedbirler arasında, sağlık hizmetleri için mali destek, evde ödeme garantisi ile birlikte esnek çalışma rejimi, finans piyasalarına likidite sağlanması, turizm gibi etkilenen sektörler için hedefli destek ve gevşek devlet yardımı ve mali kurallar yer alıyor.

Koronavirüsün dışında, diğer bazı önemli riskler de küresel ekonomik görünüm üzerinde baskı oluşturuyor. Bunların arasında, yüksek kalabilecek ve daha da yayılabilecek ticaret ve yatırım gerilimleri ve Brexit'e ilişkin belirsizliklere dikkat çekiliyor. OECD, finans piyaasalarında son dönemde görülen sert düşüşün de yüksek borç seviyelerinden ve kötüleşen kredi kalitesinden kaynaklanan risklere ek oluşturabileceğini belirrti.

Boone, verdiği mülakatta, "Bu tahmini yaparken çok alçakgönüllüyüz," dedi ve "Olağandışı bir durum ve gün be gün değişiyor" şeklinde konuştu.