Yayınlanma Tarihi: 19 Ocak 2011Kategoriler: Haberler

Geçen yazımda haksız imar zenginliğinin devlete bir yararı olmadığından bahsetmiştim: https://www.alphanmanas.com/?p=1587 Bu kez İstanbul’a yapılacak 3. Havalimanından bahsedeceğim. Aslında konum tam olarak havalimanı değil. Çünkü ben 3. havalimanı için inşa tarihinin en erken 2016-2020 olduğunu düşünüyorum. Silivri Gazitepe’ye 20,000 dönüm üzerine 60 milyon yolcu kapasiteli havalimanı yapmadan önce Atatürk Havalimanı’nın kapasitesinin 50 milyona çıkarılması gerekiyor. Bunun için önerilerimi daha önceki yazılarımda da belirtmiştim: https://www.alphanmanas.com/?p=648 & https://www.alphanmanas.com/?p=674 & https://www.alphanmanas.com/?p=742

Yazılarımdan birinde 17-35 (eski 18-36) pistine paralel pist yapılması gereğini de belirtmiştim. Duyduğuma göre Dünya Ticaret Merkezinin bir kısmının yıkılarak paralel pist yapımı bile düşünülüyor. Ben bir adım daha ileriye giderek 05-23 (eski 06-24) pistine deniz üzerinde paralel pist bile yapmayı düşünürdüm. Daha bu havalimanını tepe tepe kullanmadan THY filosunu üçe bölerek intihar etmenin bir anlamı olmaz.

Gelelim konumuza: Para dergisi 28 Kasım 2010 sayısında 3. havalimanı ile beraber yıldızı parlayacak köyleri listelemiş (Yazı için Tıklayınız). Bizim uyanık Türk vatandaşları zaten oralarda çok daha önceden arsa toplamaya başladılar. Bana 4 yıl önce oradan arsa almamı öneren emlakçı telefonları geliyordu. Buradan arsa alanlar 4-5 yıl sonra imar değişiklikleri ile inanılmaz paralar kazanmaya başlayacaklar. Devlet her zaman olduğu gibi avcunu yalayacak.

Ben gerçekten anlayamıyorum. Bu arsa spekülasyonundan para kazananlar toplumda muteber işadamı edalarıyla dolaşıyorlar. Onları zengin eden devlet öylece onları seyredip birde ödül falan veriyor.

Geçen yazımdan sonra Facebook üzerinden bir mesaj aldım. Mesajda “Arsa Değer Artış Vergisi” konusunda dünyadaki uygulamaları anlatıyordu arkadaşım.Tayvandaki uygulamayı: http://www.mlftax.gov.tw/english/02tax/tax_b01_list.aspx ve Çin’deki kendi kendini finanse eden “Kentsel Gelişim” proje raporunu inceledim: http://www.ceauk.org.uk/2010-conference-papers/full-papers/Turnbull.pdf Bana gelen mesajda Londra’da Jubilee metro hattı uzatmasındaki istasyonların 500 m etrafındaki gayrümenkullerde 13 milyar Sterlin değer artışı olduğu ama uzatma inşaatının maliyetinin ise 3.5 milyar Sterlin olduğu belirtilmişti. Devlet size hizmet götürmek için borçlanıyor ama siz buborçlanma rakamının 4 katı daha fazla haksız bir şekilde zenginlik elde ediyorsunuz.

Geleceğin devletinin neredeyse en önemli geliri vergi olacak. Türkiye’deki gibi verginin 1/3’ünü otomobil sahiplerinden alırsanız, ekonominiz gelişemez. Büyüyen rakamlarla sahte mutluluk yaşamaya devam edersiniz. Son olarak İrlanda örneği ile konuyu kapatacağım. Bütçeleri güçlü olmayan ülkeler gereksiz vergi indirimleri yapamazlar. Bunun en iyi örneğini İrlanda’da gördük. Kurumlar vergisini AB ülkelerinin baskısına rağmen % 12.5’ta tutması belki yabancı yatırımını arttırdı ama bütçeye bir yararı olmadı. Vergi olmak zorundadır. Hatta “Her canlı mutlaka vergiyi tadacaktır” söylemini de fazlasıyla benimsiyorum. Ama devletlerin zekalarını daha çok farklı vergi toplama kaynaklarına yöneltmesi gerektiğini de çok sıklıkla söylüyorum.

Bültene katılın.