Herkese merhabalar yeni bir yayına daha hoşgeldiniz. Bugün buz neden tam olarak 0ºC’de erir buna sebep olan asıl şey nedir bundan konuşacağız. Merak etmeyin lisede uyuklayarak geçirdiğiniz biyoloji dersi gibi bir yayın olmayacak. İsterseniz hiç beklemeden buyrun yayına geçelim.

Bu arada ufak bir hatırlatma yaptığım yayınları beğeniyor ve destek olmak istiyorsanız [patreon](https://www.patreon.com/turkishcoffeebyefe/membership?) üzerinden bana destek olabilir veya dinlediğiniz platformlardan abone olarak yeni yayınlara anında ulaşabilirsiniz.

Diyelim ki çok büyük bir buz kütlesini karşınıza aldınız ve masanın üzerine koydunuz fakat bulunduğunuz oda da oldukça soğuk ve bir sandalye alıp buzun karşısına geçtiniz. Oda sıcaklığı -20ºC lerde, nefes alıp verdiğinizde dahi sizden dumanlar çıkıyor.

Oda sıcaklığını biraz yükseltemeye karar veriyorsunuz ve sıcaklığı -15ºC lere düşürüyorsunuz fakat buz kütlesi hala olduğu gibi duruyor. -10ºC ardındandan -5ºC ye düşüyorsunuz fakat hala hiç bir değişim yok ve -1ºC ye geliyorsunuz hala her şey aynı ardından tam olarak 0ºC ye geldiğiniz saniye buz erimeye başlıyor.

Picture1.png

Bu 1ºC’lik değişim buz üzerinde inanılmaz bir etki yaratmaya başlıyor. 0ºC buzun erimesi için bir dönüm noktası.

<aside> 💡 Dönüm noktaları genellikle geçmişte alınan çok fazla aksiyonun bir araya gelip bir anda inanılmaz sonuçlar yarattığı anlardır. Bunu hayatın hemen hemen her yerinde görebilirsiniz.

</aside>

Örneğin bambu ağacının kökleri ilk 5 yıl boyunca fark edilmeyecek boyuttayken 6 hafta içerisinde 25-26 metreye çıkabilir.

start-up-investments-growth-working-success-businesswoman-super-hero-cloak-arrow-hand-breaking-huge-target-hitting-159813979.jpg

Emek harcadığınız her işin veya projenin de tıpkı bunun gibi bir kırılma noktası vardır. Fakat işin ilk başlarında çok çalışmanıza rağmen direk bir sonuç göremezsiniz belki aylar geçer hala o patlama noktasına ulaşamamış olabilirsiniz. Burası, yani sıfırdan kırılma noktasına kadar olan bölge çoğu insanın pes edip o işten vazgeçtiği noktadır.

Spor yapmaya başlayıp her gün spor salonuna gitmenize rağmen bir kaç ay sonra hala gözle görülebilir sonuç alamamakta aslında yine buna benzer bir durumdur. Kırılma noktasına ulaşabilmek çoğu zaman beklenenden daha uzun ve zahmetli olabilir. Tıpkı buz kütlesinin bir türlü erimeye başlamayışı gibi.

Bu kırılma noktasıyla alakalı hatta “Plateau of Latent Potential” denilen bir eğri dahi var. Bunu türkçeleştirir isek Gizli Potansiyel Platosu olarak isimlendirebiliriz.

                                                  Figure 1 - The Plateau of Latent Potential

                                              Figure 1 - ***The Plateau of Latent Potential***

Bu eğri bizlere aslında şunu gösteriyor biz çaba sarf ettiğimiz her şey için bire bir sonuç almayı beklerken genelde harcadığımız çabanın geri dönüşü exponansiyel yani üstel bir eğri ile artar. İlk başlarda çok ama çok düşük geri dönüşler alırken kırılma noktasına ulaştığımızda resmen bir patlama yaşar tıpkı x=y^2 eğrisi gibi ilerler, fakat kırılma noktasına gelinceye kadar bizim hedeflediğimiz ilerleyiş ile bu eğri arasında kalan bölüm hayal kırıklığı vadisi olarak adlandırılıyor. Bu eğriyi de merak ediyorsanız açıklamalar bölümüne linkini bıraktım oradan inceleyebilirsiniz.

Yüz binlerce insan hedeflerine ulaşmak için çabalarken genelikle bu alanın içindeyken pes etmeyi tercih ediyor. Bu aslında buz kütlesinin olduğu sıcaklığı -40 lardan -10 lara indirmek gibi 30 derece birden sıcaklığın düşmesine rağmen hala gözle görülen bir sonuç alamazken tam 0 derece de hikaye kopuyor.

Screenshot 2022-12-21 at 12.05.52 PM.png